Tekno Enerji’den Güneş Enerjisi Yatırımı
Güneş enerjisi sektörünün öncü isimlerinden Tekno Enerji, yatırımcısı olduğu ve Konya Kızören’de açılışı gerçekleştirilen Türkiye’nin en büyük güneş enerjisi santrali ile dikkat çekiyor. Tekno Enerji, Enerji Ticareti Uzmanı Mesut Avcı ile güneş enerjisi sektörü ve yatırımları hakkında görüştük.
2011 yılında Tekno Şirketler Grubu’na bağlı olarak kurulan Tekno Enerji, elektrik üretim firması ve enerji yatırımcısı olarak hizmet vermektedir. İlk olarak Bilecik’te yer alan doğalgaz kombine çevrim santrali yatırımı ile 18 Kasım 2012 tarihi itibariyle elektrik üretimine başlayan Tekno Enerji, doğalgaz ve güneş enerjisi yatırımları yapmaktadır. Şu anda devrede olan 40 MW’lık doğalgaz çevrim santralimiz; son teknoloji, modern ve esnek yapısının yanı sıra çevre dostu bir üretim tesisi olarak Türkiye’de enerji üretimine katkıda bulunmaktadır. Doğalgaz santrali yatırımını güneş enerjisi santrali yatırımlarımız takip etti. Tekno Enerji, artan enerji talebi doğrultusunda güvenilir bir enerji üreticisi olma yolunda sektördeki yatırımlarına güneş enerjisi projeleri ile devam ediyor. Türkiye’nin en büyük güneş enerjisi santrali yatırımlarını gerçekleştiren Tekno Enerji, önümüzdeki yıllarda da yenilebilir enerji alanındaki yatırımlarına devam edecek.
İlk yatırımımız olan ve Bilecik 2. Organize Sanayi Bölgesi içerisinde yer alan 40 MW’lık doğalgaz kombine çevrim santralimiz 2012 yılından beri hizmet vermektedir. Doğalgaz kombine çevrim santrali, yüksek verimlilikte ve yüksek esneklikte bir üretim tesisidir. Kombine çevrim olarak yapılmış santralde gaz motorları kullanılmıştır. Güneş enerjisi santrali olarak da şu ana kadar 40 MW’lık projeyi hayata geçirmiş bulunuyoruz. Türkiye’nin 22,5 MW’lık en büyük güneş enerjisi santrali olan Konya Kızören GES’in ilk fazı olan 18,5MW’ı devreye almış bulunmaktayız. Türkiye’de en büyük sahip güneş enerjisi santralinin ilk bölümünün açılışını da 4 Mayıs 2016 tarihinde gerçekleştirdik. Kızören santralimizin yanı sıra yine Konya Karapınar’da işletmeye açılmış olan 4,4 MW’lık bir güneş enerjisi santralimiz mevcut.
Şu anda da Tekno Enerji olarak geliştirmekte olduğumuz birçok saha mevcut. Tekno Ray Solar ile inşaatına başladığımız Konya Cihanbeyli’de 12 MW, Altınekin’de 8,4 MW; Burdur Çallıca’da 6,6MW’lik santralimiz var. Daha sonra Sarayönü, Yunak’taki mevcut projelerimiz hayata geçirilecek. 6 MW’den 12 MW’ye kadar değişen büyüklükte sahalarımız var.
2016 yılı içerisinde 18 MW’ını devreye aldığımız Konya Kızören santralimizi 22,5 MW’a tamamlayacağız. Bunun yanı sıra 2016 yılında toplamda 60 MW’lık devreye almayı planladığımız yatırımımız var. Bundan sonraki süreçte lisanssız yatırımların yerini lisanslı yatırımlar alacak. Burada en çok tartışılan konu bu işi olması gerektiği gibi yapmayan firmalar ve şahıslar. Biz tamamlanmış hazır projeleri de alıyoruz ve şu anda baktığınızda haftada birkaç proje bu anlamda bize ulaşıyor. Ancak gelen projelere baktığımızda hiç biri pazarlık aşamasına dahi gelemeyen yatırım yapılabilir projeler değil. Çok küçük alanlara sıkıştırılmış 1 – 2MW’lik projeler ki biz Tekno Enerji olarak 5MW üstü projelere yoğunlaşmış durumdayız. Düzgün inşa edilebilir, imarı yapılabilir, inşaat aşamasında malzemelerin ve tırların rahat ulaşabileceği, enerji nakil hattına makul bir mesafede ve kabul edilebilir bir maliyetle bağlanacak olan bir proje henüz bize gelmedi. 4MW’lık bir sahaya 5-6MW’lık santrali sığdırmaya çalışıyorlar. Ancak bu sefer proje işe yaramaz bir hale geliyor. Bu da zamanla güneş enerjisi yatırımı yapmak isteyenlerin piyasadan soğumasına neden oluyor. Diğer taraftan bu projeler trafo kapasitesinin de dolmasına sebep oluyor. Dolayısıyla başkası yatırım yapamıyor. Bunların önünü kesmek ve ciddi olarak bu işi yapanların da önünü açmak lazım ki EPDK’nın yeni düzenlemeleri de bu yönde.
Tekno Enerji olarak biz müşterilerimizin ihtiyaçları ve talepleri doğrultusunda yaptığımız yatırımlarda bürokrasileri aşarak, gereken kriterleri yerine getirip, sahaları bulup gerekli izinleri alıyoruz ve kendi finansal gücümüzle kurulumlarını ve devirlerini gerçekleştiriyoruz. Yapmış olduğumuz sahaların hepsinde Tekno Enerji olarak biz de varız. Bu sahaların işletmesini yapıyoruz. Ek yatırım yapmak isteyenlerle de bir bakıma ortaklık kuruyoruz. Bizim sahada olmamızın iki önemli sonucu var. Birincisi bu işin ne kadar teknik şartnamesini ve denetimini yapsanız bile bir yatırımcının kendine yaptığı tesise sahip olmak ayrı bir güven verir. Bir diğeri de, biz zaten bu sahalarda kendi santralimizi işletmek için varız. Bunların periyodik bakımlarından arıza müdahalesine, güvenliğinden panellerin temizliğine kadarki tüm faaliyetleri kendimize yaparken sahadaki yatırımcılar için de yapıyoruz. Bu da başka bir şehirde, başka iş kollarında faaliyet gösteren bir firmanın sahadaki işleri düşünmemesi anlamına geliyor.
Türkiye’de bizim gibi bu işi yapan ve proje satan firmalar mevcut. Ancak Tekno Enerji gibi sahada kendisi de yatırımcı olan, tüm kurulumu kendisi yapıp bitmiş hali ile projeyi teslim eden bu kalitede başka firma yok. Çünkü biz hem yatırımcı hem de taahhüt kimliğimiz ile projelerde yer alıyoruz.
İşletme ve bakım süreçleri de en az EPC kadar önemli bir süreç. Yatırımcılar genelde santrali yaptırıp sonra EPC firması ile ilişkiyi kesiyorlar. Herhangi bir arıza veya başka bir durum yaşadıklarında kendileri müdahale ediyorlar. Ancak uzun yıllar işleteceğiniz santralde hem o andaki performans ve toplam üretim miktarını negatif etkiler, hem de uzun vadede bunun zararlarını daha fazla görür hale gelirsiniz. Bu anlamda da Tekno Enerji daha öncesinde enerji sektöründen gelen bir firma olarak zaten bu sektördeki tecrübesi ile öne çıkıyor. Sektördeki firmaların birçoğu yeni. Sektör tecrübesine sahip olabilmek için belli aşamalardan geçmeleri gerekiyor. Enerji üretimi anlamında işletim ve bakım gibi bazı süreçlerin doğalgazdan farklı olmaması ve anlık müdahale edilmesi durumlarında hızlı hareket edebilecek bir firmanın her zaman yanınızda olması gerekir.
Zaten iyi bir EPC firması ile çalışmanız durumunda size bu hizmetleri veriyor olması esastır. Tekno Ray Solar gibi bu işi profesyonelce yapan bir firmanın her zaman yanınızda olması gerekir. Hem kurulum aşamasında, hem işletme ve bakım aşamasında hem de herhangi bir sıkıntı yaşandığında, santrali bilen Tekno Ray Solar gibi tecrübeli ve profesyonel bir ekiple hizmet veren iyi bir EPC firması ile çalışmak büyük avantaj. Örneğin bir arıza olduğunda, arızayı giderecek ekibi bulup yaptırana kadar geçen sürede ciddi bir üretim kaybı oluyor.
Tekno Ray Solar’ın sunmuş olduğu uzaktan izleme sistemi ile biz santrallerimizi anlık olarak takip edebiliyoruz. Tekno Ray Solar’ı diğer EPC firmalarından ayıran en büyük özelliklerden biri de bu. Merkezde yer alan izleme ekipleri işletme ve bakımından sorumlu oldukları santrallerin tamamını 7/ 24 canlı olarak izliyorlar. İzlemek sadece kameradan bakmak anlamına gelmiyor. Uzaktan izleme sistemi sayesinde tesiste bir arıza veya verim düşüklüğü olduğunda anında görüp müdahale edebiliyoruz. Belki günler harcayacağınız bir işi birkaç saat içerisinde bu sistem sayesinde çözebiliyoruz. Anlık düzeltmeler ile ilgili daha önemli başka bir konu da uzun vadede üretim verimliliklerinin takibidir. Uzaktan izleme sayesinde günlük haftalık ve aylık olarak üretim verimliklerini takip edip raporları alabiliyorsunuz. Bu raporlarla da üretim durumunuzu, verimliliği ve santralde bir problem olup olmadığını kontrol edebiliyorsunuz. Bu da aslında büyük resmi görmenizi sağlıyor. Sonuçta elinizde bilgi olmadan analiz yapamazsınız. Bu bilgiler ve veriler elinizde olduğunda her şeyin planlandığı şekilde gidip gitmediğinizi görmüş oluyorsunuz. Doğru bir izleme sistemi, size tüm bu verileri doğru bir şekilde verebiliyor. Sonra da bu bilgiyi doğru analiz edip, en hızlı ve gerekli şekil müdahale edebilecek bir ekibe ihtiyacınız var. Tekno Ray Solar gibi bir firmadan bu hizmeti almanın en büyük avantajlarından biri de budur. Böyle bir sistemi tesiste ne kadar erken kurarsanız uzun vadede bunun avantajını daha çok görebilirsiniz. Periyodik bakımlar düzgün yapılmadıysa bir süreden sonra aynı verimi alamazsınız. Bir santralin devreye alınmasıyla beraber kontroller ve bakımlar düzgün yapıldıysa bunun da avantajlarını zamanla hem işletim hem de üretim bakımından uzun yıllar görebilirsiniz.
Tekno Ray Solar’ı diğer firmalardan ayıran bir diğer özellik de, uzaktan izleme sistemi ile orta gerilimden alçak gerilime kadar tüm sürecin izlenebilmesidir. Bir bölgede verim kaybı varsa biz onu dahi görüp raporunu alabiliyoruz. Bu da bize anında analiz ve müdahale imkanı sunuyor. Bunu da Tekno Ray Solar kendi yazılımı ile yapıyor. Hem yatırım hem de dağıtım şirketleri için önemli olan bir diğer konu da, Scada dediğimiz tesislerin dağıtım şirketleri ile veri alışverişini sağlayan ve mevzuat gereği şirketlerin ihtiyacı olan ve alması gereken; ayrıca veri kontrolleri veren iki taraflı bir sistem. Türkiye’de şu anda gerçek anlamda ilk devreye alınan, tüm iletişimi karşılıklı olarak kurabilen ve özellikle orta gerilimde dağıtım şirketi ile veri alışverişini doğru şekilde yapan ve online olarak çalışan ilk Scada tesisi Tekno Ray Solar tarafından kurulumu gerçekleştirilen Konya Karapınar santralimizdir. Konya Kızören santralimiz de yine aynı şekilde Scada sistemi ile devreye giren bir diğer santralimiz. Scada sisteminin iki ayrı dağıtım şirketi ile kusursuz şekilde çalışıyor olması kolay bir iş değildir. Dağıtım şirketleri de sistemlerinin düzgün çalışabilmesi ve kendi bölgelerinin kontrolünü sağlayabilmek için bu şekilde çalışan profesyonel bir yazılım istiyorlar.
Bir güneş enerjisi santrali yatırımında sahada kaç projenin olduğu önemli değildir, çünkü santralin verimliliğini etkileyen birçok etken vardır. Örneğin 18,5 MW’lık projemiz 22,5 MW’ye genişletilmek üzere yaklaşık 430 bin m2’lik arazi üzerine kurulmuştur. 1 MW’a 19 bin m2’den fazla arazi düşmektedir. Sıra aralarındaki mesafelerin çok geniş tutulmasıyla gölge boylarının ve gölgeden kaynaklı üretim kaybının çok daha az olması, tesisin toplam veriminin yüksek olması ve aynı zamanda da bakım işletmesinin çok daha rahat olduğu anlamına geliyor. Aynı arazi üzerine 22,5 MW’dan daha büyük bir proje yapılabilirdi. Ama daha uzun vadede bu bize üretim kaybı ve dezavantaj olarak geri dönerdi ki biz de yatırımcı olarak bunu istemeyiz. Büyük santraller kurmak elbette önemli ancak burada önemli olan başka bir konu da verimi yüksek, kalitelisiyle örnek teşkil edecek santraller kurmak. Bir işin en büyüğünü yapmak her zaman en iyisini yaptığınız anlamına gelmiyor. Önemli olan teknoloji, mühendislik ve kullanılan malzemeler açısından en doğrusunu ve kalitelisini yapmak. Burada en iyi malzemeyi seçmek kadar bu malzemeyi nasıl kullanacağınızı da bilmeniz gerekiyor. Ayrıca saha uygulamasının da çok düzgün yapılması gerekiyor. Sonuçta minimum 25 sene çalıştırmayı planladığınız bir tesis kuruyorsunuz. Bu süreç boyunca tesisin minimum arıza ve hem maksimum verimle sürekli çalışması lazım. Birkaç sene içerisinde arıza çıkaran yada üretim sürecinin tamamında üretim kayıpları ve verim düşüşleri yaşatan bir tesis her zaman yatırımcıyı üzer. Bizim de yatırımcı olarak önceliklerimiz doğru tesisin kurulması, bir sıkıntı yaşandığı zaman çok hızlı müdahale edilebilir olması, tesisin toplam verimliliğinin yüksek olmasıdır. Örneğin doğru kesitte bir kabloyu kullanmak bile tesisin toplam verimini %3-4 oranında değiştirebiliyor, yani en küçük bir detay bile oldukça önemli hale geliyor. TEDAŞ’ın verdiği kriterler bu konuda yol göstericilik yapıyor fakat kablo seçimi yapmanız da tek başına yeterli değil. Bu kriterlerin bir de optimum değerleri var. Yani kablo kesitlerini belli bir noktada daha yüksek seçip daha düşük kablo kayıtları belirlemek gerekiyor. Burada iş sadece kesitlerle de kalmıyor. Aynı panel yerleşimini aynı kesitteki kablo ile yapıyor olsanız dahi; tasarımın, kabloların birbirine nasıl paralel ve seri bağlandığının, hangi sırada ne şekilde gruplandığının, junction boxların nerede, hangi şekilde konduğunun ve invertörlere bağlandığının tasarımı, tesisin verimini ciddi anlamda etkiliyor. Mühendislik tarafı da burada devreye giriyor.
Bunların yanı sıra bakım işletme kolaylığı da son derece önemli. Örnek vermek gerekirse, Tekno Ray Solar tarafından yapılmış olan ve Türkiye’de hiç örneği olmayan bir alt yapı sistemimiz var. Sektörün iyiye gidebilmesi için herkesin bilmesi ve yapması gereken uygulamalar var. Kablolama işinden örnek verecek olursak, sahalarda çok farklı uygulamalar görüyoruz. Bu uygulamaların sonucunda da; ileride kabloların değişmesi, kemirgenlere karşı korunması ve müdahale edilmesi gereken bir durum oluşursa nasıl müdahale edileceği ile ilgili önlemlerin alınmadığını görüyoruz. Arazi üzerinde yapılacak bir kazı çalışması yapılması halinde kablolara zarar gelecek, hem üretim kaybı yaşayacak hem de kabloların değiştirilmesi ile ilgili sıkıntılar yaşanacak. Biz güç kabloları ayrı bir kalın koruge içerisinde, sinyal kablolarını ise başka bir koruge boru içerisinde olacak şekilde tasarlıyoruz. Önce açılan kazının altı ince kum ile doldurulur ki kum olması oldukça önemlidir, çünkü ince çakıl taşı bile olsa zamanla kabloları ve boruları delerek zarar verir. İnce kum doldurulduktan sonra üzerine koruge borular yerleştirilir. Koruge boruların üzeri yine ince kum ile kaplanır. Üzerine yükü yayması için ‘’bims’’ denilen beton parçalar konularak bunun da üzerine uyarı şeridi çekilir, en son da toprakla kaplanır. Her çıkış noktasına beton kapaklar konur ve bu kapakların etrafı da izole edilir ki kemirgenler girip kablolara zarar vermesin. Dolayısıyla ileride kablo ekibi sahaya girdiğinde çok hızlı bir şekilde müdahale edip çalışabilir. Bir tesis işletiyorsanız ve sanayi firması olarak bu işi yapıyorsanız bu detaylara dikkat etmeniz gerekiyor. Kablolama işi bir örnek, diğer tüm şaft ekipmanlarının seçimi, bunların ne şekilde kullanıldığı, hangi invertörlerin kullanıldığı, panel gruplamalarının nasıl yapıldığı gibi tüm bu konular toplam üretiminizi ve sizin uzun vadedeki karlılığınızı direkt etkileyen konular. Bu nedenle bir güneş enerjisi santralinin doğru bir ekip tarafından tasarlanıp, yine doğru bir ekip tarafından uygulanması gerekiyor.
Yatırımcı için EPC firmaları iki bakımdan oldukça önemlidir. En az 25 sene çalıştırmayı düşündüğünüz bir tesis kuruyorsunuz ve devletin 10 sene alım garantisi var. Böyle bir yatırım yaparken tesislerin doğru mühendislik, doğru uygulama ve doğru malzeme ile kurulması gerekiyor. Bu işi yapan firmalar da EPC firmalarıdır ve yatırımcılar için EPC firma seçimi son derece önemlidir. Daha çok yatırım yapabilmek adına bankalardan finans sağladığımız için bankalar da EPC firmasının ne kadar önemli olduğunun ve işin öneminin farkında. Tekno Ray Solar gibi güçlü firmalarla çalışmanın önemi burada da ortaya çıkıyor. Bankalar işinin kalitesine güvendiği ve takvimine uygun iş yapacağını bildiği EPC firmaları tarafından yapılan tesisleri her zaman ön planda tutuyor.
Bunun yanı sıra EPC firmalarının taahhütlerine uyması da yatırımcı için son derece önemlidir. Tekno Ray Solar hem Karapınar hem de Kızören projelerini öngörülen takvime uygun olarak taahhüt ettiği zamanda ve yine taahhüt ettiği kaliteye uygun bir şekilde tamamladı. Hatta bazı noktalarda beklentinin önüne geçti. Yatırımcı olarak biz bunu gözlemlediğimiz gibi sahayı denetlemeye gelen kurumların, kabul heyetlerinin, Avrupa’dan gelen inceleme ekibinin ve bankaların yorumları da hep olumlu yönde oldu. Tekno Ray Solar’ın kurmuş olduğu güneş enerjisi santrallerinin, Avrupa’da görmeye alışık oldukları standartlarda ve Türkiye’de teknik anlamda en ileri standartlarda yapılmış projeler oldukları teyit edilmiş oldu.
Kabulü geçemeyen, tekrar tekrar kabul heyetinin sahaya gelmesi gereken ve kabul süreçleri uzayan tesisler duyuyoruz. Yatırımcı için düşünürseniz o kadar ciddi bir yatırım yapıyorsunuz ve kabul süreci uzadıkça o santralden zarar ediyorsunuz. Daha da önemlisi kabulü bir şekilde geçse de yanlış bir tesis kurulmuş demek ki, böyle bir yatırım size para da kazandırmayacaktır. Bu da yatırımınızın heba olacağı anlamına gelir.
Türkiye’de yatırımcıların yaptığı en büyük hatalardan biri de ucuz olan tesisi seçme eğiliminde olmalarıdır. Kalite belli bir bedel karşılığında gelir. Bizim sadece Tekno Enerji olarak değil, Tekno Şirketler Grubu olarak hizmet verdiğimiz tüm sektörlerde kaliteli hizmet anlayışımız önceliğimizdir. Bunun farkında olduğumuz için, 30 yıldır istikrarlı bir şekilde her zaman kaliteli hizmet anlayışıyla büyüyerek ilerliyoruz. Maalesef Türkiye’de yatırımcılar kaliteden ve sunulan hizmetten önce fiyata bakıyorlar ve bunun da en büyük zararı kendilerine oluyor. Güneş enerjisi santrali kurulur, para da kazanır ancak düşük kaliteli invertör, panel ve kablo kullanarak, işçilik kalitesinden ödün vererek ’ye yakın maliyeti azaltabilirsiniz. Ancak bunun sonucunda yapmış olduğunuz yatırımın geri dönüşünü normal şartlarda 7-8 senede alabilecekken, düşük maliyetle kurduğunuz santralden neredeyse hiç alamaz duruma gelebilirsiniz. Bu bilincin Türkiye’de oturması gerekiyor ve yatırımcıların EPC firması seçerken özellikle buna dikkat etmesi önem arz ediyor. Yani bir şekilde ucuza mal ettiğinizi düşündüğünüz santral uzun vade de size maliyet anlamında olumsuz olarak geri dönecektir.
Türkiye’de şu anda toplam 400 MW’lık kurulu güce sahip güneş enerji santrali bulunuyor. Devletin de desteğiyle ekonomik ve çevresel anlamda baktığınızda güneş enerjisi artık geleceğin enerjisi. Türkiye’de de yatırımlar artarak devam ediyor ki güzel olan bir konu da özel sektörün bu konuya çok ciddi ilgisinin olması.
Tekno Ray Solar Enerray SPA ve Tekno Şirketler Grubu ortaklığıyla 2011 yılında kurulmuştur. Türkiye’deki 40 MW’lık referansı ile kısa sürede hızla ve istikrarla büyüyen yapısı ile güneş enerji sektörünün saygın ve güvenilir kuruluşları arasındaki yerini almıştır.
Tekno Plaza
No:2 A Blok